Türkiye’de Deport (Sınır Dışı) Kararı Alınırsa İlk 48 Saat Neden Hayati?
Deport kararı sonrası itiraz süresi, geri dönüşü olmayan riskler ve Türkiye’de avukatla stratejik savunmanın nasıl yürütüldüğünü hem yabancılar hem gurbetçileri ilgilendirecek şekilde açıklayan kritik bir rehber.
Türkiye’de yaşayan yabancılar için deport (sınır dışı edilme) kararı, bir anda tüm yaşam düzenini değiştirebilecek düzeyde ciddi bir hukuki süreçtir. En sık yapılan hata ise kararın resmî tebliğini beklemek ya da “belki kendiliğinden iptal olur” diyerek beklemeye geçmektir. Oysa deport kararı alan bir yabancının ilk 48 saat içinde hukuki itiraz başlatma hakkı vardır — ve bu süre kaçırılırsa karar kesinleşebilir.
Özellikle havalimanında gözaltına alınma ya da Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edilme anı, sürecin en kritik aşamasıdır. Bu aşamada avukatla hızlı
iletişim kurulamazsa, kişi hiçbir beyanda bulunmadan deport işlemi uygulanabilir.
Anonim örnek (kurgusal): Antalya’da 6 yıldır yaşayan bir Avrupalı iş insanı, ikamet izni yenilemeyi geciktirdiği için havaalanında deport kararıyla karşılaşır. Avukat müdahalesiyle itiraz başvurusu 12 saat içinde yapılır ve işlemi durdurulur. Gecikseydi ülkeye giriş 5 yıl yasaklanacaktı.
Türkiye’de deport kararı kesinleşmeden önce “yürütmenin durdurulması” için mahkemeye başvuru hakkı vardır. Bu nedenle ilk 48 saat içinde avukat aracılığıyla resmî itiraz yapılması, süreci tamamen tersine çevirebilir.
Daha kapsamlı bilgi için Göç ve Mülteci Hukuku kategorisini ziyaret edebilirsiniz: /goc-ve-multeci-hukuku
Sonuç olarak deport kararı alınır alınmaz beklemek değil, derhal hukuki müdahale başlatmak gerekir. Gecikilen her saat, özgürlük ihtimalini azaltabilir.